30.03.2024, Cumartesi
 
 
ENGLISH    
 
ANASAYFA
HAKKIMIZDA
ÜRÜNLERİMİZ
PAYDAŞLIĞIMIZ
ÖDÜLLERİMİZ
REFERANSLARIMIZ
İNSAN KAYNAKLARI
BİZE ULAŞIN


Kullanıcı Adı :
Şifre :
 
Untitled Document
PAYDAŞLIĞIMIZ - KİTAP TANITIMI

Küçük Kadınlar & Küçük Kadınların Yeni Öyküleri

Kitap Tanıtımı : "Küçük Kadınlar" ve "Küçük Kadınların Yeni Öyküleri" isimli kitapları Melek BAR ELMAS tanıttı. (26 Mart 2007)



Çocuk Klasikleri
       
                                         


Adı                               : Küçük Kadınlar
Yazar                          : Louisa May Alcott
Yayınevi                     : Remzi Kitapevi
                                      www.remzi.com.tr             




Adı                                 : Küçük Kadınların Yeni Öyküleri
Yazar                            : Susan Beth Pfeffer
Yayınevi                       : Epsilon Yayıncılık
            
                           www.epsilonyayınevi.com

Niçin Okuyasınız ?

Çocukluğunuzda çocuk kitabı okuyamadıysanız ya da çocuklarınıza kitap okuma alışkanlığı kazandırmaya çalışıyorsanız bu kitapları mutlaka okuyun…

Sizin okumanızdan daha önemlisi çevrenizdeki çocukları, bu iki kitabı okuması için teşvik etmeniz. Birinci kitabın çocuklara dolaylı güzel bir hediyesi de var: Ailecek ya da arkadaşlarla oynanabilecek çok güzel oyunları anlatıyor olması.

Günümüzün kaygan etik değerler ortamında, bu kitaplar size insanlık tarihinin büyük kısmı için geçerli olmuş temel etik değerleri ve ailenin önemini tekrar hatırlatacak.

Kitaplara Dair…

Küçük Kadınlar yazarın kendi hayat hikayesinden yola çıkarak yazdığı bir kitap. Bu nedenle sıcacık ve içten…

Dünya çocuk klasikleri içerisinde önemli bir yere sahip olan kitap, 1840’ların Amerika’sına ve günlük yaşayışına dair önemli ipuçları içeriyor.

Küçük Kadınların Yeni Öyküleri ise; ilk kitaptan esinlenerek devamı niteliğinde, yine Amerikalı bir yazar tarafından yazılmış.  

Sanırım yazar yeterli kaynağa ulaşamadığı yada gerek görmediği için, ikinci kitap ile birinci kitap arasında kopukluklar var. İkinci kitapta benim en çok takıldığım yer, ilk kitapta kızlara piyano hediye eden komşuyla, ikinci kitapta tekrar ve yeniden tanışılıyor olması.

Her iki kitap, günlük sıradan yaşamları ve dönemin kültürel değerlerini yansıtan yapısıyla, sıcacık ve içten.

Kitapta Beni Etkileyen Satırlar…

 “Öyleyse, sızlanmayı bırakıp, küçük sorumluluklar dediğim yüklerinizi yeniden sırtınıza vurun. Çünkü bunlar, kimi vakit insana pek ağır gelseler bile, yararlı yüklerdir. Bunları nasıl taşıyacağımızı öğrenirsek, ağırlıkları da gittikçe azalır. Çalışmak yararlı bir şeydir. Bizi sıkıntıdan kötülükten korur. Çalıştıkça kendimizi daha güçlü, daha bağımsız görürüz. Para da, moda da insana bunları sağlayamaz.”  (Küçük Kadınlar, Sayfa: 81)

“Hiç biriniz bunu anlayamazsınız. Kardeşlerimin olmasını ben istemedim. Bu ailenin bir parçası olmayı ben istemedim. Bundan sonra da olmayacağım zaten.” (Küçük Kadınların Yeni Öyküleri, Sayfa: 79)

K
itapta Yer Almayan Satırlar…

Benim çocukluğumda kitap okumak avare insanların işiydi. Hele kız çocuksanız sizden beklenen ileride iyi bir ev kadını olabilmeniz için gerekli bilgileri öğrenmenizdi. Bu nedenle pekçoğumuz kitap okumazdı.

Ben ailesi okumaya çok da karşı çıkmayan nadir çocuklardan biriydim. Buna rağmen istediğim zaman kitap okuyamazdım. Okumak için, ya Bodrum’un siesta saatlerinde ya da  geceleri herkes yatağına yattığında uykumdan feragat ederek okuyabiliyordum.

Kitap okuma zamanlarım o kadar az ve kıymetliydi ki okuyacağım kitapları seçmek zorundaydım. Belki zaman kıtlığından belki de hemen büyümek istediğimden, çocukluğumda hiç çocuk kitabı okumadım. O zamanlar “Atları da Vururlar”, “Boyalı Kuş” gibi ciddi kitaplar okuyordum.

C
ocuk kitaplarını 31 yaşında, ilk çocuğum dünyaya geldiğinde, okumaya başladım. 90’lı yıllarda çocuk kitapları çoğunlukla kötüydü. Diyebilirim ki çocuğuma okuyacak bir kitabı seçmek için kendim 15-20 kitap okumak zorunda kalıyordum. Hatta bir ara ümitsizliğe kapılıp, kendim bir kitapçık yazdım: “Elmas’larıma Masallar”

Kendi yazdığım kitap, çocuğuma aktarmak istediğim değerleri içeren 5 öyküden oluşuyordu. Bu kitapla 2 çocuk büyüttüm. En çok da bunları sevdiler. Bu öyküleri kaç kez okuduğumu hatırlamıyorum. Tek hatırladığım, kendi yazdığım öyküleri okumaktan bayılacak hale gelmiştim.

Neyse ki sonra okumayı öğrendiler ve kendi seçtikleri kitapları okumaya başladılar. Şimdi çoğu güncel kitabı onlar benden önce okuyor ve ben onların verdiği bilgiler doğrultusunda kitabı okuma kararı veriyorum.

G
eçenlerde kızım bir okula bağışlamak için kitapları seçerken, bu iki kitabı gördüm. Düşüncesini sordum, “klasik ama bugünün gençliğinin sorunlarına ışık tutmuyor” dedi. Merak ettim okudum. Sonra konuştuğumda, o günün kızlarının ev işlerine hazırlanmasını yadırgadığını, şimdilerde onların OKS ve ÖSS gibi dertleri olduğunu anlattı. Keşke; bu kitabı o okumadan önce okumuş olsaydım ve o okurken, onunla dikiş makinasının ve fotoğrafın keşfinin, köleliğin kaldırılmasının önemini tartışabilseydim, diye üzülmeden edemedim.

Benim çocukluğumun Bodrum’unda Körfez restoran şimdiki yerinde değil, babamın dükkanının arkasındaydı. Abim yaz tatillerinde Körfez restoranda garsonluk yapardı. O zamanlar Halikarnas Balıkçısı hayattaydı. Her akşam Körfez restorana gelir, arkadaşlarıyla bir yandan sohbet eder, bir yandan rakısını yudumlardı. Ben de bir sandelyeyle yanlarına yanaşır, onların mitoloji, siyaset, gündelik yaşama dair sohbetlerini can kulağıyla dinlerdim. Bazen de çocukluğun saflığıyla, okuduğum kitaplardan öğrendiklerimi konuşmanın ortasında pat diye anlatırdım. Gülümseyerek, sevgi dolu ve olgun bir tavırla ciddiyetle beni dinler, sonra sohbetlerine kaldıkları yerden devam ederlerdi.

Şimdilerde çocukların böyle olanakları yok. Televizyonda seyrettikleri akıl katili programlar, değerlerini alt üst ediyor.

Bu nedenle klasiklere her zamankinden daha çok ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.

Bununla birlikte, her çocuğun mutlaka okuması gereken iki kitabı da hatırlatmak isterim: Yalvaç URAL’ın, “La Fonten Orman Mahkemesinde” kitabıyla, Metin Demirtaş’ın “Tersinden Okunan Masallar” kitabı…

Hatta okumayan büyüklere de şiddetle tavsiye ederim.

Neden Puan Vermedim…

Klasiklere puan vermenin haddimi aşmak olacağını düşünüyorum.

Klasikler, milyonlarca (belki de milyarlarca) insanla aramızda oluşmuş “Kitap Kurdu Kardeşliği”nin elmalarıdır. Görevimiz onları korumak, hatırlamak ve yaşatmaktır.

Timbuktu
Ömrümden Uzun Hayallerim Var
Bir Cumhuriyet Kadının Anıları
A.Ş.K neyin kısaltması ? (7/10)
Küçük Kadınlar & Küçük Kadınların Yeni Öyküleri
İknanın Psikolojisi (9/10)
Yasak İlişkiler (Cashelmara)
Girişimcilere Yol Haritası
Çembere Giriş
Kıbrıs'ta Aşk ve Ölüm
Sumerli Ludingirra
Kaygı
Mustafa Kemal ve Miti Kovaçeva
Aile Bilgeliği
SIR
Her Gün Biraz Daha Yakın
Küçük Şeyler
NİYAZİ KURTSAN Bir "Otacı"nın Öyküsü
Statü Endişesi
Nereye Uçar Kuşlar
CEO Olmaya Giden Yol
Şu Çılgın Türkler
Başucumda Müzik
Ferrari'sini Satan Bilge

 

Neden Yazılım Devi Olamadık ? (Melek BAR ELMAS)
Genel Müdürümüz Melek BAR ELMAS TRT Televizyonuna "Üretimden Kalkınmaya" programına konuk konuşmacı olarak katıldı...
Melek BAR ELMAS "RADYO PINK"te...(22 ve 24 Nisan 2007 tarihlerinde)
İnternet ortamında "Destek Hizmetlerimiz" başladı. 02.10.2006
"Türkiye Bilgisayar Yazılım Meclisi" oluşturuldu.
KAGİDER'in ikinci üye Workshop'u 28 Mart 2007 tarihinde Genel Müdürümüz Melek BAR ELMAS'ın da katılımıyla gerçekleşti.
Alem Dergisi (21.03.2007) KAGİDER'de Görev Değişimi
Pazarola Dergisi : "Ödül, Gurur, Bilgisayar, Poğaça" Şubat 2007
Ücretsiz "Temel MS Excel" seminerimizi gerçekleştirdik. 31 Ocak 2007
Ücretsiz "Temel MS Windows" seminerimizi gerçekleştirdik. 10 Ocak 2007
İşte "Akıl İşleri" GLOBAL Aralık 2006
© Copyright MERLİN BİLGİSAYAR 2005