Melek BAR ELMAS
GAZİANTEP YEMEKLERİ :
“Büyümek için teknolojiye EVET !” seminerler dizisinin üçüncüsü 11 Mayıs 2006 tarihinde Gaziantep’deydi.
Ben Gaziantep’e ilk kez gittim. Daha şehre girerken temizliğinden ve parklarından etkilendim. Ardından paydaşımız GÖRAN Gıda’dan Enver ÜSTEN ve Nurettin GÖRGÜN’ün inanılmaz misafirperverliği, tanıştığımız herkesin sıcak ve içten ilgisi, şehri çok ama çok sevmeme neden oldu. Anadolu’ya ve insanlarımıza bir kez daha hayran kaldım.
Bu yazıyı yazmamdaki temel neden ise Gaziantep’te beni etkileyen bir başka şey: GAZİANTEP YEMEKLERİ
 Seminer bitiminde, kaldığımız otelin görevlisine akşam yemeğini nerede yiyebileceğimizi sorduk. O’da bize İncilipınar Antep Sofrası’nı önerdi. Biz çok yorgun olduğumuz için hızla yemeğimizi yer ve hemen döneriz düşüncesiyle çıktık otelden.
Sevimli dekorasyonu, otantik havasıyla hoş bir yere geldiğimiğizi hemen kavradık. Öylesine yorgunduk ki sıcacık gülüşüyle bizi karşılayan Sayın Çetin POLAT’ın getirdiği menüyü inceleyecek bile halimiz kalmamıştı. İlk kez gittiğim lokantalarda genellikle söylediğim gibi “Biz lokantanıza ilk kez geliyoruz ve bizim bir kez daha gelmemizi sağlayacak yemek çeşitlerinizden birer porsiyon getirin, tadalım. “ dedim.
Çetin Bey nasıl yapıldığını da açıklayarak aşağıdaki yemekleri kendine has hoş seramonisi eşliğinde masaya getirdi:
Dövmeli Alaca Çorba
Yuvalama
Lahmacun
İçli Köfte
Kuruluk Dolması
Küşleme Kuşbaşı
Havuç Dilimi
Bir de tastan, minik kepçeyle içilen harika ayranlar.
Uzun zamandır bu kadar lezzetli yemeği bir arada yememiştim. O kadar çok beğendik ki yemek sırasında, bu güzel lokantayı ve lokanta kadar güzel insanlarını size anlatmamız gerektiğine karar verdik.
Yolunuz Gaziantep’e düşerse mutlaka İncilipınar Antep Sofrasına uğrayın. Çetin Bey sizi de çok güzel ağırlayacaktır.
 Bir de yemeği sonladırmadan önce Menengiç Kahvesi içmeyi unutmayın. Ben menengiçi yani çitlembiği bilen ve çocukluğunu bu ağaçların dibinde geçirmiş birisi olarak kahvesini ilk kez içtim. Nasıl şaşırdım anlatamam çok farklı bir lezzet oluşmuş. Menengiçi tanıyamadım.
Kahvenin büyüsüyle bindiğimiz taksi şöförüne, menengiç kahvesini nereden alabileceğimizi sorduk. Saat gece yarısını bulduğundan “Şansımızı deneyelim” dedi ve bizi Şire Pazarı’na götürdü. Aradığımız herşeyi ve hatta fazlasını bulduk. Kuruyemiş ve baharat sevenler, mutlaka uğrasın. Sahibi Müslüm YILMAZ son derece çalışkan, güleryüzlü ve sevimli bir insan. Her tür sorunuza sakin sakin cevap veriyor. Her tür ürünü denemenize izin veriyor. Biraz pazarlık yapmanıza da göz yumuyor.
Ekip olarak Gaziantep’i, dost canlısı insanlarını ve kendine has lezzetlerini çok sevdik. Ve güzel anılarla Gaziantep’den ayrıldık.
Yolunuz düşerse ya da gerekirse diye sizlerle de paylaşmak istedik.
İyi ki varlar, iyi ki varsınız...
Sevgilerimle,
Melek BAR ELMAS
25 Mayıs 2006
|
