Melek BAR ELMAS ; İstanbul Bilişim Kongresi
Sevgili MERLİN Dostları,
Yeni ve ümit dolu bir haftaya daha başlıyoruz.
Çocuklarımız karnelerini aldı, bazıları OKS, bazıları da ÖSS sınavlarına girdi. Şimdi onlar için dinlenme ve nefes alma zamanı. Umarım çocukları olanlarınız halinden memnundur, memnun değilse bile bunu kırmadan, üzmeden anlatabilmiştir. Çocuklarımızla doğru iletişim kurabilmek karnedeki notlardan çok daha önemli ve kalıcı, inanın...
Geçtiğimiz hafta sonu, İstanbul Bilişim Kongresi kapsamında, Bahçeşehir Üniversitesi'nde, gençlerimizi ve gençlerle yazılım alanında neler yapabileceğimizi tartıştığımız bir panel yapıldı. Panele konuşmacı olarak ben de katıldım. Konuşulanların çok kısa bir özetini aşağıda bulacaksınız.
Atatürk'ün Cumhuriyeti emanet ettiği gençlerimizi, ağır bir ekonomik yük bekliyor. Onlara daha iyi bir gelecek bırakabilmemiz için, hep birlikte çok çalışmamız gerek.
Aydınlık günlere, gurur kaynağımız gençlerimizle birlikte ulaşabilmek dileğiyle...
Sevgilerimle,
Melek BAR ELMAS
18 Haziran 2007
____________________________________________________________________________________________________________________________Panel : Panel : İstanbul Bilişim Kongresi (Kurumsal Yazılım 2007 İnsan Gücümüz Türkiye’yi Nasıl Bir Yazılım Devine Dönüştürür ?)
Yer : Bahçeşehir Üniversitesi
Tarih : 09 Haziran 2007
Panel’in Amacı :
Bilişim teknolojilerinin giderek öneminin artığı günümüzde, ülkelerin ekonomi stratejilerinin en önemli kalemlerinden biri de kuşkusuz Bilişim Pazarı. Bu alanda doğru stratejiler kurgulayan Hindistan, Kore gibi ülkeler son 10 yılda çok yol aldılar. Türkiye’nin yazılım alanında neler yapabileceğinin tartışıldığı panelde, panel başkanlığını Türk Internet’ten Fusun Sarp Nebil yaptı. Konuşmacılar ise, Netaş’dan Barhan Özce, Bilişim’den İlker Tabak, Merlin’den Melek BAR ELMAS, Global’den Ertan BARUT idi.
Panel’e Dair…
Panel; Füsun Sarp Nebil’in son yurtdışı gezisinden edindiği izlenimleri paylaşmasıyla başladı. Sayın Nebil, Türkiye’nin dışkaynak (outsoursing) pazarından yeterince pay alamadığını bunda altyapı ve yetişmiş eleman gücünün yeterli olmamasının etkili olduğunu anlattı. Amerika’da son yıllarda gençlerin meslek olarak bilişimi seçmemelerinin yeni bir fırsat kapısını araladığını, bundan iyi yararlanmamız gerektiğini söyledi. Politikacıların bilişime inanmaları gerektiğini, devlet politikası olmaksızın, sektörel iyileşmenin sağlanamayacağını ifade etti.
Barhan Özce ise, geleceğin yazılım tabanlı ürünlerde olduğunu bu nedenle yazılım pazarını önemsememiz gerektiğini söyledi. Halen gençler arasında en popüler mesleklerden biri olan bilişimin, akıllı gençleri kendisine çekmesinin ve ülkemizin coğrafi konumunun avantaj yarattığını, güçlü yanlarımızı ekonomik değere dönüştürmemiz gerektiğini anlattı. Bilişim alanında ARGE’nin çok önemli olduğunu söyleyen Sayın Özce, Netaş’ın bu alanda büyük yatırımları olduğunu belirtti.
İlker Tabak ise, yabancı yazılımların tercih edilmesinin, yerel üreticilerin önünü kestiğini söyleyerek, devletin yerel kaynakları kullanmayı tercih etmesi gerektiğini söyledi. Uzun yıllardır kamu alanında faaliyet gösteren firmasının, bu alanda edindiği deneyimleri dünya genelinde kullanmak istediğini, bunu yapabilecek yetkinlikte insan gücümüzün olduğunu belirtti. Konuşmasını “Zoru başarırız, imkansız zaman alır.” Sözleriyle tamamladı.
Merlin’den Melek Bar Elmas ise, kültürel değerlerimizi gözden geçirmemiz gerektiğini, uluslararası pazarda güçlü olabilmek için iş birliklerinin çok önemli olduğunu anlattı. Üniversitelerin pazarın ihtiyacı doğrultusunda insan yetiştirmesinin önemine de değinen Elmas, net hedeflerimiz olmadan yol alamayacağımızı söyledi.
Ertan Barut ise, yol haritasının şart olduğunu, ulusal hedeflerimizi belirleyerek tüm sektörün bu doğrultuda çalışmasını sağlamamız gerektiğini söyledi. Bunun ulusal bir dava olduğunu bu nedenle ilgili tarafların yakın çalışması gerektiğini belirtti.
Panel’den İzlenimler …
Sanırım panelin hafta sonu olması nedeniyle katılım düşüktü. Panele katılan öğrenciler, ünivesitelerde rehberlik servisinin iyi çalışmadığını bu nedenle ne yapacaklarına karar vermekte zorlandıklarını ifade ettiler. Her zaman olduğu gibi panel, “ne olacak bu memleketin hali ?” sorunsalıyla son buldu.
Somut çözümlerin tartışılmadığı ortamlar beni karamsarlığa itiyor. Malum lafla peynir gemisi yürümüyor.
|
