Sumerli Ludingirra
Kitap Tanıtımı : "Sumerli Ludingirra" isimli kitabı Melek BAR ELMAS tanıttı. (25 Aralık 2006)
Adı : Sumerli Ludingirra
Yazar : Prof. Muazzez İlmiye Çığ
Yayınevi : Kaynak Yayınları
www.kaynakyayinlari.com
Niçin Okuyasınız ?
İnsanoğlunun ve aklın evrimleştiğine, geçmişten daha ileride olduğumuza inanıyorsanız, bu kitabı okuyun.
Binlerce yıldır değişmeyen taraflarımızı görmek, bir yandan hüzünlendirirken, öte yandan güven veriyor.
Sumerli’leri ve kültürlerini sevdiren, insanlığımızı derin derin düşündüren kitabı çok beğendim. İlk fırsatta yazarın diğer kitaplarını okuyacağım.
Kitaba Dair…
Uzun zamandır, değerli bilim insanımız Muazzez İlmiye Çığ’ın bir kitabını okumak istiyordum. Ankara’da bir sabah ziyaretinde isteğimi dostlarımla paylaştığımda, bu kitabı önerdiler ve kütüphanelerinden çıkarıp verdiler. Pazar sabahı, ev halkı kalkıncaya kadar okumak üzere elime aldım. Kitabı elimden bırakamadım. Bir günde kitabı bitirdim.
Çok akıcı ve anlaşılır bir dille yazılmış kitap: Okuyucuyu, 75 yaşındaki Sumerli, “öğretmen ve şair”in anılarıyla, 4 bin yıl öncesine götürüyor. Sanki siz de oralarda yaşamışsınız gibi yadırgamadan ve benimseyerek okuyorsunuz anlatılanları.
Beni en çok şaşırtan, bazı geleneklerin o zamanlardan bu zamana süzülerek gelmesi ve bizim de tarihini bilmeden uyguluyor olmamız.
Bir de, “Eti senin, kemiği benim” atasözünün anlamını öğrenince çok şaşırdım: “İstediğin kadar etini dövebilirsin, ama kemiklerini kırma lütfen” demekmiş. Allahtan ben çocuklarımı öğretmenlerine teslim ettiğim ilk gün: “Hocam eti de, kemiği de benim. Bir sıkıntınız olur ise lütfen beni arayın.” Demişim…
Kitapta Beni Etkileyen Satırlar…
Kitabın tamamı beni etkiledi. Aşağıya yazdıklarımı çok zorlukla seçtim…
“Arkadaşa, “Bak bak, şu balığı tanıyor musun ? Onu bir yemeğe kalksan boğazına kılçık kaçırmadan yutabilsen, çok şanslısın” dedim. Arkasından, “Bu balığı yerken kadının birinin öyle canı yanmış ki, ‘kocam benim için toplar, oğlum benim için yığar, ne olur sevgilim de, balıktan kılçığı temizleyip bana yedirse !’ dediğini ekledim. Bu deyim çok hoşuna gitmiş olmalı ki, hemen bizim atasözü kitabına ekleyivermişler” deyince Lugudu güldü, güldü. “Kim istemez öyle sevgiliyi” diye karşılık verdi.” (Sayfa: 117)
“Biz insanları bir türlü anlamıyorum. Kısacık yaşam günlerimizi ülkemize ve insanlığa yararlı işler yaparak geçirsek; sen ben diyerek birbirimizi yok etmeye, meydana getirdiğimiz bu sanat eselerini kırıp dökmeye çalışmasak ne olurdu ! Ülkemiz, bugüne kadar acı tatlı pek çok gün geçirdi. Bundan sonra ne olacağını hiç birimiz bilemeyiz. ‘Artık bizim zamanımız çok kısaldı Kakua. Elimizden geldiğince ülkemizin yararına işler yaptığımıza inanıyorum. Yıllarca o kadar insanı okuttuk, eğittik, bütün ödülümüz de, onların bize teşekkür etmesi değil mi?’” (Sayfa: 136)
Çok teşekkür ederim Sayın ÇIĞ, iyi ki varsınız…
|
|