Melek BAR ELMAS
SİYAMİ ERSEK MANZARALARI
ALTIN BOYNUZ : HALİÇ
Sevgili MERLİN Dostları,
İstanbul ile tanışmam 1975 yılında oldu. Şehre gezmek için geldiğim ilk gün, dün gibi aklımdadır. Şehir beni tüm ihtişamı ve ürkütücülüğü ile sarıp sarmalamış ve o an şehre aşık olmuştum. O gün bugündür, tüm hoyratlığına rağmen bu şehri severim.
İlk karşılaşmamızdan yedi yıl sonra İstanbul’a yerleştim. İki yıl bir kıtada oturup, öbür kıtada çalıştım. Dolayısıyla hergün köprüden geçtim. Köprünün üstünden boğaz öyle güzeldir ki şiir yazmadan edemezsiniz. Ben de İstanbul için yazdım hayatımdaki ilk ve son şiirimi:
Kocaman ellerim olsun isterdim
Seni sevmek için
Kocaman ellerim olsun isterdim
Yaralarını sarmak için
Kocaman ellerim olsun isterdim
Seni bağrıma basmak için
Kocaman ellerim olsun isterdim
Seni alıp gökyüzüne çıkmak için
Tüm bu tanışma, birbirimizi tanıma süresi boyunca hep Haliç’e neden yabancıların “Altın Boynuz” dediğini merak etmiş, günlük koşuşturma içinde araştırmaya hiç zamanım olmamıştı. Beynimin uzak bir köşesinde saklı kalan bu soru, yıllar sonra, hiç ummadığım bir anda, bu yıl cevaplandı.
Mayıs’ın ortasında annem kalp krizi geçirip, tedavi için Dr. Siyami ERSEK Hastanesi’ne yattığında, birlikte uzun geceler geçirdik. Böyle zorlu ve yoğun zamanlarda insan hayatın güzelliğini farkedemez. Kişi; içinde kaygı, hayatın anlamını ve giderek anlamsızlığını düşünür sıkça. O anlarda; doğanın üstünlüğü karşısında çaresizlik, küçüklük duyguları içerisinde, tüm güncel değerler, günlük kaygılar gereksiz gelir insana. İşte bu düşünceler içerisinde dalgın gözlerle pencereden bakarken, bir anda hastanenin muhteşem boğaz manzarası beni içine alıverdi. Güneş batıyordu. Her taraf alaca karanlık iken bir tek haliç akşam güneşiyle alev almışcasına ışıldıyordu. İşte o an anladım neden Haliç’e “Altın Boynuz” dendiğini.
Her zaman olduğu gibi bu kez bunu mutlaka siz de görün demeyeceğim. Dilerim yolunuz hiç hastane akşamlarına çıkmasın.
Buna karşılık, yolunuz Siyami Ersek’e düşerse, özlediğiniz hastane kavramını bulacaksınız. Pırıl pırıl odaları, özverili, güleryüzlü ve deneyimli doktorlarıyla kendinizi güvende hissedeceksiniz. Bir yöneticinin, iyi bir ekiple yapabildikleri gözlerinizi yaşartacak. Gurur duyacaksınız.
Şükür zorlu günleri atlattık. Bu süreçte Doç. Dr. Ayşe Emre Say, Doç. Dr. Hakan Gerçekoğlu ve ekiplerinin özverili çabaları unutulmazdı. Bir de siz Merlin Dostları’nın cesaret verici sözleri ve destekleri olmasaydı ne yapardım bilmem.
Hepinize; minnet doluyum, çok ama çok teşekkür ederim.
İyi ki varlar, iyi ki varsınız...
Sevgilerimle,
Melek BAR ELMAS
05 Temmuz 2006
|